Mobil iletişim sektöründe bugün üç operatör hizmet vermektedir. Sabit telefon hizmetlerinde de bir firma hizmet vermektedir. İnternet sağlayıcıları arasında ise gsm operatörlerinin üçü, sabit telefon ağı üzerinde ise tekel konumunda bulunan yine bir firma internet hizmeti sağlamaktadır. Buna uydu üzerinden ve mevcut sabit telekom hizmet vericisinin alt yapısı üzerinde internet hizmeti veren birkaç firmayı daha ekleyebiliriz.

Gsm paket tarifelerinin hiçbiri ekranlarda veya diğer mecralarda öyle süslü püslü anlatıldığı gibi değildir… çünkü bir sürü entrika var yapılan reklamlarda! Sunulan ile verilen hiçbir zaman aynı olmamıştır. Ne gariptir değil mi..! Abone olduktan bir süre sonra ya paket fiyatı artmıştır, ya da tarifede verilen tarife süresi azaltılmıştır. İnternet abonesi olmak istersiniz size söylenen ve taahhüt edilen veri hızının çok çok altında veri hızına ulaşırsınız. Kotalı internet hizmeti alırsınız, çok dikkatli kullanıp kotayı aşmamanıza rağmen kotayı aştınız denilerek yüksek faturalara çarpılırsınız.
Dijital platform üyesi olursunuz, sizlere birkaç tarife paketi sunarlar. Eve gelip tesisat kurulur ya cihaz uyumlu değildir ya da izlenmeyen birçok kanalı izlemeye mecbur edip para ödetirler. En önemlisi aboneye telefon edilip afakî vaatler ile tarife paketi değiştirilip, hak edilmeyen parayı alırlar…
Bütün bunları anlatırken mevzuata baktığınızda her şey tüketicinin menfaatlerini koruyormuş inancına kapılırsınız. Ama bunun böyle olmadığını başınıza geldiğinde anlamış olursunuz. Çünkü yasa mal veya hizmetin bedelini veya değişimini getirdiğinden mağduriyete sebep olan satıcıya bir yaptırım getirmemiştir. Aslında satıcıya ağır yaptırımlar getirilmiş olsaydı, olası mağduriyetlerin yaşanmadan önlemi alınmış olacaktı. Tabi birde bunun hak arama boyutuna değinecek olursak ki burası tam bir içler acısı durumu sergilemektedir. Neyse burada bu konu üzerinde yazmayalım ve bunu ayrı bir tartışma ve yazı konusu yapalım.
Cep telefonları ile mobil iletişim, 3G üzerinden internet, sabit telefon veya uydu üzerinden internet ve televizyon yayıncılığı çok mükemmeldir diye kim konuşabilir ki? Bütünü ile bakılacak olursa hizmet kalitesiyle aynı çizgilerdeyiz diye övündüğümüz bırakın Avrupa’yı, Afrika’nın bile bazı ülkelerinden geriyiz. Şimdi bu kalitesiz hizmetler ile tüketiciler yanıltılmakta, aldatılmakta ve sömürülmektedir.
Ne yazık ki bugün basiretli satıcıdan bahsedemeyecek durumdayız. Varsa da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır. Sektörel bazda rekabet yoktur. Varmış gibi görüntü verirler ama perde arkasında bir birinin kopyası uygulamayı devreye sokarlar. Kısacası görünürde bir bütünün ayrılmış parçaları gibi hareket ettiklerini sanırsınız ama aslında aynıdırlar.
Burke, "Kötü yasalar, zulmün en berbat şeklidir." demiştir. Bugün bunu yaşıyoruz işte!
Buradan şu gerçeği söylemek isterim. Yasalar günün koşullarına uygun olarak yapılmalıdır. Miadı dolmuş yasalar ile düzen sağlanamaz. Zaten bu yasalar ile adaleti sağlamak isteseniz de sağlayamazsınız. Bugün ki ticari anlayış geleneksel ahilik kültürü değerlerimiz ile örtüşmemektedir. Haliyle bunun ivedilikle çözümlenmesi gereken bir mesele olarak görülmesini ve yeni kanuni düzenlemelerin yapılmasının elzem olduğunu belirtmek isterim.
Montesquieu’nin "Bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir." Sözü tüketicinin bugün yaşadıklarının en büyük kanıtıdır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Sayın Blog okuyucusu,
Yorumunuz denetlendikten sonra yayınlanacaktır.